2026 DÖNEMİ
BAĞLARDAN MASAL KÖYLERİNE YOLCULUK
ALMANYA – FRANSA – İSVİÇRE
Türk Hava Yolları Tarifeli Seferleri ile
4 Gece – 5 Gün
28 Nisan
TÜM EKSTRA TURLAR DÂHİL!
TÜM TÜRKİYE’DEN VE KIBRIS’TAN BAĞLANTI İMKÂNI!
1.Gün REN VADİSİ’NDEN HEİDELBERG’İN ROMANTİZMİNE (FRANKFURT – RÜDESHEİM – HEİDELBERG – MANNHEİM)
İstanbul Havalimanı Dış Hatlar gidiş terminali Türk Hava Yolları kontuarı önünde uçuştan 3 saat önce buluşma. Bagaj, bilet ve pasaport işlemlerinin ardından Türk Hava Yollarının TK1587 sefer sayılı uçuşu ile 07.45’te Frankfurt’a hareket. Yerel saat 10.00’da Frankfurt’a varışın ardından modern gökdelenlerin tarih kokan yapılarla iç içe geçtiği Frankfurt’ta panoramik şehir turumuza başlıyor ve şehrin tarihine kısa bir yolculuk yapıyoruz. Römer Meydanı’nda Orta Çağ’dan kalma binaları ve Eski Belediye Sarayı’nı görerek geçmişe dair rehberimizin anlatımları eşliğinde keyifli bilgiler ediniyoruz. Ayrıca Goethe’nin Evi ile Alte Oper’in hikâyelerini dinliyoruz.
Turun devamında UNESCO Dünya Mirası listesindeki Rhein Şarap Yolu’nun kalbinde yer alan Rüdesheim kasabasına ulaşıyoruz. Üzüm bağlarıyla çevrili bu bölge, 15. yüzyıldan bu yana şarap üretimiyle tanınmaktadır. Drosselgasse Caddesi’nde yürüyüş yapıyor, yarı ahşap evlerin sıralandığı dar sokaklarda fotoğraf molası veriyoruz. Dileyen misafirlerimiz, tarihi şarap mahzenlerinde dünyaca ünlü Riesling ve Spätburgunder şaraplarının tadına bakarak bölgenin yerel lezzetlerini keşfedebilirler. Ardından köyün yukarısında bulunan Niederwald Anıtı’na çıkarak panoramik Ren Nehri manzarasının keyfini sürüyoruz. Heykellerle süslü bu ihtişamlı anıt, 19. yüzyılda Almanya'nın birliğinin simgesi olarak, Fransa-Prusya Savaşı’nın zaferini ölümsüzleştirmek adına inşa edilmiştir.
Sonrasında Neckar Nehri kıyısındaki romantik Heidelberg’e doğru hareket ediyoruz. Rehberimiz eşliğinde düzenlenen turda Heidelberg Kalesi’ni dışarıdan görüyor, tarihi taş köprüden nehir manzarasını seyrediyoruz. Marktplatz Meydanı ve Hauptstrasse’de yaptığımız yürüyüşte şehrin zengin geçmişine tanıklık ediyoruz. Goethe’nin “ideal şehir” olarak tanımladığı Heidelberg sokaklarında ilerlerken Üniversite Meydanı’ndan geçiyor, Almanya’nın en eski üniversitesinin hikâyesini rehberimizden dinliyoruz. Eski Köprü’nün taş kulelerinin ardındaki savunma tarihini öğrendikten sonra Heidelberg’in büyüleyici atmosferinde dilediğiniz gibi zaman geçirebileceğiniz serbest zaman veriyoruz. Ardından konaklama için Mannheim’daki otelimize transfer oluyoruz.
2.Gün STRASBOURG’DA TARİH, ALIŞVERİŞ VE MASALSI ALSACE ATMOSFERİ (ROPPENHEİM – STRASBOURG)
Sabah kahvaltısının ardından ilk durağımız, dünyaca ünlü markaların mağazalarına ev sahipliği yapan Roppenheim Outlet oluyor. Burada vereceğimiz serbest zamanda keyifli bir alışveriş yapma fırsatı bulacaksınız.
Alışveriş molasının ardından Strasbourg’a doğru hareket ediyoruz. Varışımızla birlikte panoramik şehir turumuza başlıyoruz. Strasbourg, tarih boyunca Almanya ve Fransa arasında defalarca el değiştirmiş, bu nedenle iki kültürün izlerini harmanlayan benzersiz bir kimliğe sahip bir şehirdir. Bölgenin mutfağından mimarisine kadar her detayda bu sentezi hissedebilirsiniz.
Turumuz sırasında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Grande Île bölgesini keşfediyoruz. Burada, gotik mimarinin şaheseri Notre-Dame Katedrali, şehrin kanallarla çevrili masalsı mahallesi Petite France ve Kleber Meydanı görülecek yerler arasındadır. Petite France bölgesi, rengârenk cepheli yarım ahşap evleriyle ünlüdür. Bu yapılar, Alsace’ın geleneksel mimarisi olan “colombage” stilinin en güzel örneklerini oluşturur. Ahşap iskeletli bu evler, kırmızı kiremit çatılar ve işlemeli detaylarla tam bir Orta Çağ atmosferi sunar.
Alsace bölgesinde uzun yıllar Alsasça adı verilen Almanca kökenli bir lehçe konuşulmuş olup, günümüzde halkın çoğunluğu Fransızca kullanmaktadır. Yine de tabelalarda ve köy isimlerinde Almanca etkisini görebilirsiniz.
Panoramik gezimizin ardından şehrin canlı sokaklarını kendi başınıza keşfetmeniz için serbest zaman verilecektir. Bu esnada dileyen misafirlerimiz Alsace mutfağının lezzetlerini tadabilir veya geleneksel dükkânlardan hediyelik eşyalar satın alabilirler.
Günün sonunda Strasbourg’taki otelimize transfer oluyoruz.
3.Gün ALSACE ŞARAP YOLU VE MASALSI KÖYLER (RİQUEWİHR – KAYSERSBERG – EGUISHEIM – COLMAR)
Kahvaltının ardından, Alsace Şarap Yolu boyunca uzanan masalsı köyleri keşfetmek üzere yola çıkıyoruz. Yol güzergâhımızda Vosges Dağları’nın yamaçlarında ihtişamlı bir şekilde yükselen Haut-Koenigsbourg Kalesi’ni panoramik olarak görüyor, rehberimizden kalenin tarihçesi ve kuşatma hikâyeleri hakkında bilgi alıyoruz.
Sonraki durağımız Riquewihr. Burada 13. yüzyıldan kalan surları, taş sokakları ve şarap mahzenlerini keşfetme imkânımız oluyor. Köy meydanında Alsace bağcılığı ve ünlü Alsace şarapları hakkında bilgi ediniyoruz.
Gezimize Kaysersberg ile devam ediyoruz. Nobel Barış Ödüllü Albert Schweitzer’in doğduğu evin hikâyesini dinliyor, köyün tarihi taş köprüsünde fotoğraf molası veriyoruz.
Kaysersberg sonrası Alsace’ın en güzel köylerinden biri olan Eguisheim’a geçiyoruz. Dairesel planlı dar sokakları, çiçeklerle süslü renkli yarım ahşap evleriyle ünlü bu köyde kısa bir yürüyüş yapıyor, meydandaki tarihi çeşme ve şato kalıntılarını görüyoruz. Rehberimizden Eguisheim’ın Orta Çağ’dan günümüze uzanan hikâyesini dinliyoruz.
Öğleden sonra Colmar’a ulaşıyoruz. Şehrin kartpostalları andıran Petite Venise bölgesinde kanallar boyunca yürüyüş yapıyor, Aziz Martin Kilisesi’nin etkileyici Gotik mimarisini görme fırsatı buluyoruz. Rehberimiz, Özgürlük Heykeli’nin heykeltıraşı Frédéric Auguste Bartholdi’nin yaşam öyküsünü anlatıyor, Pfister Evi’nin Rönesans cephe süslemelerini inceliyoruz. Ayrıca Koïfhus Eski Gümrük Binası, Marché Couvert Kapalı Pazarı ve zengin koleksiyonlarıyla Musée Unterlinden rehberimizin dışarıdan yapacağı anlatımla keşfedeceğimiz yerler arasında bulunuyor.
Tur bitiminde Colmar şehir merkezinde alışveriş ve akşam yemeği için serbest zaman veriyoruz.
Akşam saatlerinde Strasbourg’a dönüyor ve otelimize transfer oluyoruz.
4.Gün FREIBURG - REN ŞELALESİ - ZÜRİH
Sabah Strasbourg’daki otelimizden kahvaltımızdan sonra ayrılıyor ve Alsace’nin zarif mimarisiyle vedalaşarak Freiburg’a doğru yola çıkıyoruz. Almanya’nın defalarca “en yaşanabilir şehir” seçilen bu şehri, Kara Ormanlar’ın incisi olarak da bilinir. Yeşil dokusu, canlı sokakları ve tarihi yapılarıyla Freiburg, ziyaretçilerini büyüleyen bir atmosfere sahiptir. Yapacağımız şehir turunda görkemli Freiburger Münster (Katedral) önünde kısa bir anlatım yapıyor, Markthalle’de yerel tatların kokusunu duyuyor, Münsterplatz’daki hareketli meydanı ve Rathausplatz’ın tarihi binalarını keşfediyoruz. Kaiser Joseph Caddesi boyunca yürürken şehrin modern ve tarihi dokusunun iç içe geçtiğini görüyor, Augustiner Platz, Adelhauser Platz ve Gerberau’daki renkli evler arasında keyifli bir gezi yapıyoruz.
Ardından İsviçre sınırına geçiyor ve doğanın en güçlü gösterilerinden birine, Schaffhausen yakınlarındaki Ren Şelalesi’ne ulaşıyoruz. 150 metre genişliği ve 23 metre yüksekliğiyle Avrupa’nın en büyük şelalesi olan bu doğa harikası, gürleyen suların oluşturduğu nefes kesici manzaralar sunuyor. Şelale etrafında yapacağımız yürüyüşte fotoğraf molaları veriyor, dileyen misafirlerimiz biletlerini alarak şelalenin kalbine kadar uzanan heyecan dolu bir tekne turu yapabilirler.
Gezimizin devamında İsviçre’nin zarif başkenti Zürih’e hareket ediyoruz. Dünyanın en seçkin alışveriş caddelerinden biri olan Bahnhofstrasse’de ilerlerken ünlü butiklerin vitrinlerine göz gezdiriyor, Limmat Nehri’nin iki yakasındaki tarihi binaları rehberimizin anlatımları eşliğinde tanıyoruz. Fraumünster Kilisesi’nin Chagall vitraylarını, Grossmünster’in etkileyici kulelerini görüyor, Eski Kent’in taş sokaklarında yürüyerek Zürih’in Orta Çağ’dan günümüze uzanan hikâyesine ortak oluyoruz. Şehrin modern kültürüyle tarihi mirasının harmanlandığı bu gezi, sizi İsviçre’nin kalbine dokunan unutulmaz bir deneyime davet ediyor.
Turumuzun ardından konaklama için Zürih’teki otelimize transfer oluyoruz.
5.Gün ZÜRİH – LUZERN – ZÜRİH HAVALİMANI
Sabah kahvaltımızdan sonra bavullarımızı otobüsümüze yerleştirdikten sonra Luzern’e hareket ediyoruz. Alexandre Dumas’ın, "İsviçre bir istiridye ise Luzern onun içindeki inci" sözünü doğrulamak için Luzern’i ziyaret etmek yeterli. Luzern’deki ilk durağımız, Avrupa’nın en eski ahşap köprüsü olan Şapel Köprüsü (Kapellbrücke) . 1333 yılında inşa edilen bu köprü, Reuss Nehri üzerinde yer alıyor ve Luzern’in tarihini bir köprüden çok daha fazlasıyla gözler önüne seriyor. Köprüyü farklı kılan en önemli özelliklerinden biri, köprü boyunca uzanan ve Luzern’in tarihini anlatan tavana asılı tablolar. İkinci durağımız Aslan Anıtı, şehrin en etkileyici noktalarından biri. 18. yüzyılda, Kral Louis’i korurken hayatını kaybeden 800 İsviçreli asker anısına yapılmış olan bu heykel, devasa bir kayanın içine oyulmuş kederli bir aslanı betimliyor. Mark Twain’in deyişiyle, "dünyanın en etkileyici ve en mahzun taş kütlesi" olan bu heykel, ziyaretçileri derinden etkiliyor. Sonrasında vereceğimiz serbest zamanın ardından Zürih havalimanına transfer oluyoruz. Bagaj ve bilet işlemlerinin ardından Türk Hava Yollarının TK1910 sefer sayılı uçuşu ile 18.40’ta İstanbul’a hareket. Yerel saat ile 22.40’ta İstanbul’a varıyoruz. Varışımızla birlikte turumuz sona eriyor. Bir sonraki seyahatimizde görüşmek dileğiyle.